Kurtuluş: Sigara ve tütün ürünlerinden uzak durun
Şanlıurfa Harran Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şerif Kurtuluş, Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı dolayısıyla bir açıklama yayınlayarak akciğer kanserinden korunmak için yapılacakları anlattı....
Kasım ayının Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı olması
dolayısıyla Şanlıurfa Harran Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Anabilim
Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şerif Kurtuluş bir basın açıklaması yayımladı.
Doç. Dr. Kurtuluş,
akciğer kanserine neden olan alışkanlıklar, durumlar ve akciğer kanserinden
korunmak için yapılması gerekenlerden bahsederken, akciğer kanserinde en iyi
tedavinin hastalıktan korunmak olduğuna dikkat çekti.
Doç. Dr. Şerif Kurtuluş açıklamasında şunları kaydetti:
"Akciğer kanseri dünya çapında ve ülkemizde
kanserden ölümlerde ilk sırada yer almaktadır. Bu konuya dikkat çekmek adına;
Kasım ayı tüm dünyada ‘Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı’ ve 17 Kasım da ‘Akciğer
Kanseri Farkındalık Günü’ olarak kabul edilmiştir.
Ülkemiz, erkeklerde yüz bin kişide 41,7 oranı ile dünyada
akciğer kanserinin en sık saptandığı ülkelerden biridir ve bunun en önemli
nedeni sigara, nargile gibi tütün ve tütün ürünleridir. İkinci dünya savaşıyla
beraber savaşan askerlere verilen sigara ile akciğer kanseri sıklığında artış
olmuştur.
Siverek ve Viranşehir ilçelerine seslenmek istiyorum.
Çevresel faktörler de akciğer kanseri oluşumunda etkilidir. Örneğin ülkemiz ve
Şanlıurfa özelinde Asbestozis yaygın görülmektedir. Eski yıllarda yerel halk
çermik, çerpek gibi isimlerle ev içinde duvarlara sıva – boya yapması nedeniyle
solunum yoluyla maruziyet sonucu riskler artmaktadır. Çocukluk yaşta maruz
kalmak ilerleyen yaşlar için riskleride beraberinde getirmektedir. Siverek ve Viranşehir
ilçelerimizde de asbest maruziyeti kanserleşme için önemli bir etkendir. Hava
kirliliği yine akciğer kanseri etyolojisinde görülen ve günümüzde çokça adından
bahsettirmektedir. Ülkemizde yıllık
yaklaşık 35 bin kişiye akciğer kanseri tanısı konulmaktadır”.
AKCİĞER
KANSERİ BELİRTİ VE BULGULARI NELERDİR?
Akciğer kanseri genellikle inatçı öksürük, ağızdan kanlı
balgam gelmesi, nefes darlığı, ses kısıklığı, iştahsızlık ve kilo kaybı şeklinde
olduğunu vurgulayan Kurtuluş sözlerini şöyle devam ettirdi:
“Akciğer kanseri bulunduğu yere göre erken ya da geç
belirti verebilir ve tanısı için çok geç kalınmış olabilmektedir. Solunum
yollarında merkezi alanda geliştiği zaman erken belirti verebilmektedir.
Örneğin bir ev içini akciğer olarak düşünürsek, eve
girildiği gibi koridorda karşımıza bir engel ile karşılaşabilir ya da bu engel
nedeniyle diğer odalara geçişte zorlanabiliriz. Bu engel hızlı belirti verdiği
için hızlıca bir hastaneye gidilmesi ve tektik ve tahliller yapılması nedeniyle
erken tanı alabilmekte ve başarılı tedaviler ile hastalar hayata
tutunabilmektedir. Aynı örnekte kapıdan içeri girdiğiniz zaman engel yoksa ve
sorun az girdiğiniz başka bir odada ya da bir köşede ise maalesef farkına
varılmayacaktır. İleri evreye geldiği ve başka yerlere yayıldığında ancak şüphe
edilmesi ve sağlık kuruluşuna başvurulması nedeniyle tanı konulduğunda ileri
evre olabilmekte ve maalesef tedavi imkanı olamamaktadır. Akciğer kanseri
tedavisinde cerrahi, kemoterapi, radyoterapi, akıllı ilaç kullanımı (hedefe
yönelik tedaviler - İmmünoterapi), olası diğer komplikasyonlar için ek
tedaviler gibi tedavi yöntemleri vardır”.
Kişiye göre ve kitle lokalizasyonuna göre değişen girişimsel
işlemler yapılabildiğinin altını çizen Doç. Dr. Şerif Kurtuluş,“Bronkoskopi
(Fiber Optik Bronkoskopi – akciğere kamera ile bakma işlemi) EBUS( Endo
Bronşiyal Ultrasound), Transtorasik ince iğne biyopsisi (sırt kısmında iğne ile
girilerek kitleden hücre alınması işlemi – Girişimsel radyologlar, göğüs
cerrahları ve göğüs hastalıkları tarafından yapılabilmektedir.)
Açık akciğer biyopsisi ya da VATS (hastada cerrahi
travmayı en aza indirmek amacıyla küçük kesiler ve özel aletler kullanılarak
yapılan bir minimal invaziv cerrahi yöntemi – göğüs cerrahları tarafından
yapılmaktadır.) gibi yöntemler kullanılarak, ilgili lezyondan biyopsi alınarak
patolojiye gönderilmesi işlemi sonrası kesin tanı patolojiye aittir.
Kliniğimizde Bronkoskopi ve EBUS girişimsel işlemleri başarıyla
uygulanmaktadır.
En iyi tedavi Akciğer kanserinden korunmaktır. En fazla
etken sigaradır, sigaradan ve tütün ürünlerinden kurtulun. Dengeli beslenin. Sedanter
yaşamdan uzak durulmalı hareket egzersiz yapılmalıdır. Hava kirliliği ve
bölgemiz için ayrıca önemli olan asbest maruziyetini en aza indirgeyelim.
Şikayet, belirti veya bulgular söz konusu olursa göğüs
hastalıkları polikliniğine başvurmayı ihmal etmeyelim. Bunun yanı sıra
KETEM’ler, Onkoloji merkezleri, göğüs cerrahisi ve diğer ilgili bölümleri de
profesyonel yardım için ziyaret edebilirsiniz" ifadelerini kullandı.
KIRHAN:
SİGARA VEYA BENZERİ KEYFİYET VERİCİ HİÇBİR MADDENİN KİŞİNİN SAĞLIĞINDAN ÖNEMLİ
DEĞİL
Şanlıurfa Harran Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Doç.
Dr. İdris Kırhan da akciğer kanserinin kişide ölümcül tahribatlarına değinerek
sigara veya benzeri keyfiyet verici hiçbir maddenin kişinin sağlığından önemli
olmadığını ve bir an önce uzak durulması gerektiğini belirtti.
Başhekim Doç. Dr. Kırhan, "Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı olması nedeniyle Doç. Dr. Şerif Kurtuluş hocamız hastalık ve süreciyle ilgili güzel bir açıklama yaptı. Bu konuda değerli vatandaşlarımızın hassasiyet göstermesini ve akciğer kanserinden korunmak için hastalığa yol açacak etmenlerden uzak durmalarını tavsiye ediyorum" diye konuştu.
BİHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.